Fotoğraf Kalitesi Sahada Başlar!
İyi bir manzara fotoğrafı, iyi bir çekimle başlar. Mükemmel bir final görsel yaratabilmek için; ışık, kompozisyon ve çekim tekniklerimizin mükemmel olması gerekiyor. Etkili bir kompozisyon bulmak için çekim öncesinde çeşitli araştırmalar yapmak ve sonrasında iyi ışığı beklemek lazım. RAW dosyalarının da mümkün olduğu kadar temiz ve keskin olması gerekiyor. Eğer;
- RAW dosyaları iyi pozlanmamışsa,
- Doğru netleme yapılmadıysa,
- Titreşim kaynaklı bulanıklık oluşmuşsa,
- Aşırı noise ya da diğer fotoğraf problemlerinin oluşmasına neden olacak yanlış ayarlar kullanıldıysa,
yaratacağımız final fotoğraf yeterli kaliteye sahip olmayacaktır. Ben şahsen bu tip hataları sonradan Photoshop’ta düzeltmeye çalışmakla vakit kaybetmiyorum. Çünkü tam boyutlu bir fotoğraf, internet paylaşımı yapılacak boyutlara küçültüldüğü zaman, noise, bulanıklık ve özensizce yapılan editler genellikle bu küçük boyutlu fotoğrafta sinsice gizlenir. Ancak o fotoğrafın duvara asılacak büyüklükte bir baskısı alındığı zaman, bu hatalar görünür hale gelecek ve kalite düşüklüğü hemen göze çarpacaktır.
Eğer fotoğraflarımızın kaliteli olmasına önem veriyorsak; kaliteli makineler, kaliteli lensler ve kaliteli filtreler kullanmak durumundayız. Hemen hemen tüm çekimlerimizde tripod kullanmalı, makine ayarlarımıza ve çekim tekniklerimize çok dikkat etmeliyiz.
Makineye mümkün olan en iyi fotoğraf verisini kaydedebilmek için gerekli olan temel etkenleri, 4 ana başlık altında toplayabiliriz;
- Işık ve Zamanlama:
Fotoğraflarımıza etki eden en önemli faktörlerin başında, ışık ve zamanlama gelir. Bu yüzden ışığın şiddetini, rengini ve yönünü değerlendirmek ve ışık-gölge arasındaki ilişkiye sürekli kafaya yormak zorundayız. Benim fotoğrafçılık tarzıma uygun olması sebebiyle, favorim olan ışık türleri; düşük açılı yan ışık ve ters ışıktır. Ayrıca dengeli dağılması sebebiyle, alacakaranlıktaki yumuşak ışığın da fotoğraflara etkisi oldukça iyidir. Çekimi yapılacak manzarayı güzel bir ışıkta çekebilmek için hem iyi bir planlama, hem de biraz şans gerekiyor.
- Lokasyon ve Konsept:
Bazı lokasyon ve konseptler diğerlerinden daha fotojeniktir. Örneğin İtalya’nın küçük bir köyü, Avrupa’nın modern bir kentine göre daha etkileyici görünebilir. Ya da çok eski ve tarihi bir köprü, son teknoloji ile inşa edilmiş yeni bir köprüden çok daha fotojenik görünebilir.
Bir konsept geliştirmek ise, fotoğrafın tam olarak ne hakkında olduğunu belirlemektir. Örneğin, tek başına bir ağaç fotoğrafını ele alalım; konu yalnızlık mı, yoksa hayatta kalma mücadelesi mi? Ya da bir sahilin fotoğrafı sadece deniz ile mi ilgili, yoksa güç, hareket veya zaman hakkında mı?
- Kompozisyon:
Lokasyon ve konsepte karar verdikten sonra, bu aşamada;
- Sahneyi nasıl bir kadraj içerisine alacağımıza,
- Hangi lensi kullanacağımıza,
- Hangi odak uzak uzunluğunda çekim yapacağımıza,
- Makineyi yerden hangi yüksekte tutacağımıza,
- Ön plandaki objelere ne kadar yakınlıkta duracağımıza,
- Kılavuz çizgiler, şemalar, perspektif ya da denge vb. gibi kompozisyonel öğelerin hangilerini kullanabileceğimize,
- Kadraja hangi nesneleri dahil edip etmeyeceğimize karar vermeliyiz.
- Makine Ayarları:
Yukarıdaki aşamalar tamamlandıktan sonra, şimdi sırada makine ayarları var. Bu aşamada da;
- Nasıl bir alan derinliği gerektiğine ve bunu hangi diyafram ile sağlayabileceğimize,
- Enstantane değerimize,
- Kaliteye ve dinamik aralığa olan büyük etkisi sebebiyle, en minimumda hangi ISO değerini kullanabileceğimize,
- Netleme noktasının neresi olacağına,
- Tüm dinamik aralığı ve tonal verileri makineye kaydedebilmek için kaç tane az ve çok pozlamış sıralı (bracked) çekimler yapmamız gerektiğine,
- Polarize filtre kullanıp kullanmayacağımıza karar vermeliyiz.
- Diğer Faktörler:
Mümkün olan en temiz pozlamayı almamıza yardımcı olması için;
- Tripodumuzu sağlam bir zemine yerleştirmeli, titreşimlerden etkilenmemesini sağlamalı,
- Tripod kafasının sımsıkı olduğundan emin olmalı,
- Uzaktan kumanda kullanmalı,
- Makinenin çekim esnasındaki perde hareketinden kaynaklanan titreşimini azaltmak için, ‘’Ayna Kilitleme’’ (Mirror Lockup) özelliğini kullanmalı,
- Odak noktamızın sıralı çekimlerde kaymaması için, otomatik netleme yaptıktan hemen sonra, lensimizin netleme ayarını manuel moda geçirmeliyiz.
Sahada yapılan fotoğraf çekimi, fotoğrafçılıktaki yaratıcı sürecin ilk aşamasıdır. Dijital düzenlemesi tamamlanmış en kaliteli final fotoğraflar, sahada yapılacak mükemmel kalitedeki çekimler ile başlar. Harika bir ışığın, ilginç bir konseptin, etkileyici kompozisyonların ve kesin/temiz/iyi pozlanmış RAW dosyalarının yerini, sonradan hiçbir şey alamaz…
Sevgilerimle,
Güner GÜLYEŞİL